Yeni içerik yazarları için okur odaklı içerik üretme önerileri

İçerik pazarlama, son yıllarda en etkili dijital pazarlama tekniklerinden biri olarak öne çıkıyor. İrili ufaklı birçok marka yeni müşteriler kazanmak ve satışlarını artırmak için içerik pazarlaması çalışmalarına ağırlık veriyor.

Bu yazıda hazırladığınız içerikler ile arama motoru Google'ın gözüne girmek yerine nasıl okuyucu odaklı organik trafik alabileceğiniz, kaliteli içerik üretebileceğinize dair bazı önerilerim olacak.

İçerik yazmaya başladığımda SEO'ya dair neredeyse hiçbir bilgim yoktu. İlk içerik siparişimi aldığım zaman bana verilen konular çerçevesinde özgün, içimden geldiği gibi yazdım. SEO uyumu nedir? SEO uyumu ne işe yarar? SEO uyumlu makale nasıl yazılır? bilmiyordum. Daha sonra SEO denen kavram hakkında temel bilgilere sahip olmak için birçok makale okudum, Google'ın kriterlerine baz aldım. Kulaktan dolma SEO bilgilerine itibar etmedim.

Bildiğim tek şey okuyuculara faydalı, samimi olarak yazılan yüksek kaliteli içeriklerin organik trafiği daha kolay çekebileceği bunun da arama motoru tarafından ödüllendirilip üst sıralarda listenebileceğiydi. Bundan dolayı yazdığım içeriklerde pek teknik kaygılar taşımadım.

SEO uyumlu içerik nedir ve nasıl yazılır? diye Google'da arattığınızda karşınıza birçok yazı çıkacak. İçeriğin uzunluğundan tutun da kullanmanız gereken anahtar kelimelerin yüzdesel yoğunluğuna kadar birçok kafa karıştırıcı cümleler okuyacaksınız.

Peki, ya sonrası? Berbat, arama motoru sıralaması kaygısıyla yazılmış, okura fayda sağlamaktan uzak, değersiz yazılar yazacaksınız. Yazdıklarınızı okuduğunuzda siz de beğenmeyeceksiniz. SEO uyumlu diye ortaya koyulan kurallar çerçevesinde yazdığınız her yazı sizi biraz daha köreltecek. Bu da profesyonel bir içerik üreticisi olmanızı engelleyecek. İçerik editörlüğü eğitimi adı altında verilen eğitimlerde de size bu dayatılacak. Bunların bir kenara bırakın.

Okuduğunuz bu yazının akışına bir bakın... SEO uyumu var mı? Ne bunda ne de blogdaki diğer yazıda hiçbir SEO kaygısı yok. Anahtar kelimeleri elbette kullanıyorum ancak sadece olması gerektiği gibi. İçimden geldiği gibi en samimi şekilde yazıyorum. Ekstra birkaç ziyaretçi kazanacağım diye binbir takla atmıyorum. Doğallık, iyi bir içerik üreticisi olmanın en temel şartı bence.



Gelelim ana konumuza... İçerik yazmaya başlamak istiyorsunuz ya da yazdığınız yazılardan verim alamıyorsunuz. Peki, okur odaklı, kaliteli ve faydalı olabilecek içerikleri nasıl üretirsiniz?

Öncelikle içeriğinizin konusunu belirleyin. Ne hakkında yazmak istiyorsunuz? Kaynaklarınız var mı? Doğaçlama mı yazacaksınız? Önceden planladınız mı? İçeriğinizin hedefi ne? Okurlara fayda sağlamak mı? Trafik çekmek mi? Ürün satışını hızlandırmak mı? Yoksa sitenizin güncel görünmesi mi? Yüksek kaliteli içerik oluşturmak için zaman, çaba, uzmanlık ve yetenek/beceri gerekiyor. İçerik doğru bilgiler vermeli, açık bir şekilde yazılmalı ve kapsamlı olmalı.

Ben mesela oturdum bilgisayarın başına "Bugünkü yazımda da kaliteli ve okur odaklı içerik nasıl üretilir? konusunu işleyeyim" diyerek kendi tecrübelerim doğrultusunda bir şeyler aktarmak amaçlı yazmaya başladım. İçerik takvimi uygulamasına geçmiş yıllarda biraz bağlı kalsam da son zamanlarda hiç uyamadım. Şimdilerde sadece içimden geldiği gibi yazıyorum.

İçerik yazmaya yeni başlıyorsanız içerik yazarlığı geleceğiniz için planlı olmanızı mutlaka tavsiye ediyorum. Aksi halde bu işten hemen soğuyabilirsiniz. Blogumu ilk açtığım zamanda 1 ayda 40'a yakın yazı yazmıştım. Her gün 1-2 yazı yazıyordum. Sonraları içerik üretme periyodu değişti. Haftada 2-3 oldu, haftada 1 yazı oldu, Sonra ayda 1-2 yazıya kadar indi. Bu noktada blogun organik ziyaretçileri olmaya başladı. Yeri geldi önceden yazdığım bir yazı blogun 1 aylık ziyaretçi sayısından çok daha fazlasını getirdi.

Zaman içinde eski yazılarımın daha fazla organik trafik aldığını gördüm. Hedeflediğim kitleyi elde etmeye başlamıştım. Bunun rahatlığıyla ve başka nedenlerden dolayı blogu biraz boşladım. Ben 7 yıldır bu blogda birçok konuda yazdığım için artık çok içerik takvimini önemsemiyorum. Konu sıkıntısı da çekmiyorum. Siz baştan işi sıkı tutun ve önemseyin. Ne konuda yazsam? diye konu sıkıntısı çekebileceğiniz çok zamanlar olabilir.

İçeriklerinizi yazarken kullandığınız dil çok önemli. Samimi olmanızı öneriyorum. Resmi, sıkıcı, ansiklopedik ifadeleri sevmiyoruz. Doğal olun ve kazanın. Okurken keyif aldığınız içerikleri hatırlıyor musunuz? Sizin ilginizi çeken noktalar neler? Başlığı mı? İçeriğin akışı mı? İçeriği desteklediği öğeler (Fotoğraf, video, infografik vb.) mi? Size sağladığı fayda mı? Başkalarına tavsiye eder misiniz? Yazıyı paylaşır mısınız? Okura bir şey verebilecek içerikler üretmek artık çok önemli.

İmla kurallarına uyun. WhatsApp mesajı yazar gibi yazmayın. Harfleri yutmayın. Profesyonel içerikler üretin ki gelecek yıllarda da ziyaretçi çekin. Kolay okunması için ara başlıklar kullanın. Cümlelerinizi çok fazla uzun tutmayın. Anahtar kelime etrafında dönüp durmayın. Uzun blog içerikleri arama motoru sıralamasında daha üst sıralarda görüntüleniyor ancak sırf uzun olsun diye anlatacaklarınızı kelime oyunları ile süslemeyin.

İçeriğinize dikkat çekecek en önemli silahınız etkileyici bir başlık. Başlığınızı içeriğinizin bütünüyle uyumlu olacak şekilde atın. Gazetecilik yaptığım zamanlarda gazeteci bir abim şöyle demişti: "Başlık bir haberin kalbidir. Haberi başlık okutur. Sahada yaptığımız haberlere büroya gelip ilgi uyandıracak başlık attığımız zaman "Başlığı bulduk, haber tamamdır, bugün işimiz bitti" deyip mesaimizi tamamlardık. Okuru yakalayacak bir başlık aynı zamanda Google'da yakalar.

İçeriği ek öğeler ile zenginleştirmek faydalıdır. Ben genelde tek bir görsel kullanım ilgiyi daha çok yazdıklarıma çekiyorum. Sitenizin içeriğine, temasına göre birden fazla görsel, infografik, video kullanabilirsiniz.

İlk başta en çok sıkıntı yaşayacağınız nokta yazıya nasıl başlayacağınız. Bu konuda canınızı sıkmanıza gerek yok. Yazıya bir soru cümlesi, ufak bir hikaye, özlü söz, bir araştırmanın sonucundan bir cümle vb. girişler yaparak başlayabilirsiniz. Sonrası içinizdeki yazma isteğine bağlı olarak su gibi akıp gidecek...  Ne kadar çok yazarsanız o kadar çok gelişirsiniz ve içerik üretmede sıkıntı çekmezsiniz. Bol bol yazma pratiği yapın. Bunun yanında fırsat buldukça okuyun. Başarılı bulduğunuz içerikleri not edin.

Sitelerinize eklediğiniz içerikleri analiz edin. Ziyaret ediliyor mu? Okunma istatistikleri nasıl? Hangi anahtar kelime üzerinden trafik alıyor? Yorum yapılmış mı? Analiz sonuçlarına göre içeriği daha da zenginleştirebilir, yeni alt başlıklar ekleyebilirsiniz. Bu da içeriğinizin hem okur hem de Google'ın gözünde güçlü olmasını sağlar.

Çekici ve yararlı içerik oluşturmak muhtemelen web sitenizi, burada tartışılan diğer tüm faktörlerden çok daha fazla etkileyecek. Okurlar gördüklerinde iyi içeriği anlıyor ve büyük olasılıkla diğer kullanıcıları da o içeriğe yönlendirmek istiyor. Bu yönlendirme blog yayınları, sosyal medya hizmetleri, e-postalar, forumlar veya diğer araçlarla olabilir.

Organik veya ağızdan ağıza anlatılanlar hem kullanıcılar hem de Google tarafında sitenizin itibarını oluşturmaya yardımcı olur ve bunun kaliteli içerik olmadan gerçekleşmesi nadir görülen bir durum.

En can alıcı nokta: Başka hiçbir sitenin sunmadığı yeni, faydalı bir içerik, rehber oluşturmayı düşünün. Orijinal bir araştırma metni yazabilir, okurlara heyecan verici bir haber ya da blog makalesi hazırlayabilir veya benzersiz kullanıcı tabanınızdan yararlanabilirsiniz. Diğer sitelerde, bunları yapacak kaynaklar veya uzmanlık bulunmayabilir. Bu fark size çok şey kazandıracaktır.

İçerik yazarlığı ve diğer konulardaki soru, görüş ve önerileriniz için bana dilediğiniz zaman medyaistasyonu@gmail.com üzerinden ulaşabilirsiniz.