Panik atak üretkenliğinize gölge düşürmesin

Blog yazarlığında başarı için en önemli kriter olan kaliteli ve fayda sağlayıcı içeriklerin üretilmesinde motivasyon ve iyi bir ruh hali büyük önem taşıyor.

Bu yüzden blog yazarlarına her zaman sakin bir ruh halinde yazılar yazmalarını ve psikolojik durumlarına dikkat etmelerini tavsiye ediyorum.

Canınız sıkkın olduğunda, yorgun olduğunuzda, öfkeli, hasta ya da sinirli, kaygılı olduğunuz anlarda yazma eylemine konsantre olmanız oldukça zordur.

Yazmak istersiniz ancak bir türlü devamını getiremezsiniz. Yazdıklarınızı silip silip yeniden başlamaktan öteye gidemezsiniz. Bu da sizin bir süre sonra blogunuzdan uzaklaşmanıza neden olur. Blog yazarlığı harici başka uğraşlar edinmeye çalışırsınız ancak aynı sorunlar yine yakanızı bırakmaz. Motivasyon, iyi ruh hali, konsantrasyon her alanda önemli.

Stresin ve strese bağlı hastalıkların her geçen gün arttığı, psikolojik hastalıkların tavan yaptığı bir dönemde yaşıyoruz.

Yoğun iş temposu, trafik, gürültü, geçim derdi, özel hayatlardaki problemler, ekonomik sıkıntılar, aile ilişkileri vb. birçok faktör toplumun her kesiminden çok sayıda insanı olumsuz etkiliyor.

Bu faktörlerin ciddi anlamda tetiklediği rahatsızlıklardan biri olan panik atak, son yıllarda sıkça duyduğum hastalıkların başında geliyor. Bu hastalığı ilk olarak 1999 Marmara depreminden sonraki yıllarda duymuştum.

O dönemden bu yana yakın çevremde bu hastalıktan muzdarip kişileri biliyorum. Zor bir süreçten geçiyorlar ve zaman zaman hayat onlar için çekilmez hale gelebiliyor.

Panik atak hastalığı daha çok kadınlarda görülüyor. Mükemmeliyetçi, hassas, titiz, başarılı olma konusunda hırslı olan kadınlar, panik atak konusunda daha çok risk taşıyor. 

Hatta birkaç okurdan da panik atak rahatsızlığından dolayı yazma sürecine yeterince konsantre olamamaları, stres ve kaygıya bağlı olarak üretken olamadıklarına dair mail aldığım zamanlar da olmuştu.

Yoğun tempoda çalışma, saatlerce masa başında çalışma, internette çok uzun süre geçirme, evden pek dışarı çıkmama, asosyal hayat biçimi nedeniyle milyonlarca insanın panik atak ile karşı karşıya olduğunu söylemek yanlış olmayacak.

Modern çağın en büyük armağanı stresi maalesef iyi bir şekilde yönetemiyoruz. Azaltalım derken daha çok stresli hale geliyoruz. Strese bağlı kaygıların tavan yapması ile panik atak denilen bu hastalığın pençesinde kendimizi bulabiliyoruz.

Peki, nedir bu panik atak denilen rahatsızlık? Panik atak  belirtileri çarpıntı, terleme, titreme, boğulma ya da nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik gibi bedensel duyumların olağan dışı yoğunlukta hissedildiği, beraberinde kontrolünü kaybetme, delirme korkusu ya da ölüm korkusu ile kendini baş gösteriyor. Bu tür belirtileri sık ve yoğun yaşadığınızı düşünüyorsanız bir doktora görünmeniz doğru bir karar olacak.

Panik atak tedavisi yapılabilen bir hastalık olduğu için erken evrede tanı konursa hayatınızı alt üst etmeden ondan kurtulabilirsiniz. Psikiyatri uzmanına başvurarak yardım alabilirsiniz. İlaç tedavileri panik bozukluğu tedavisinin temelini oluşturuyor.

Düşüncelerimizin duygularımız ve davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir etkisi var. Ataklara sebep olan görünüşte otomatik düşüncelerin ve yanlış yorumların farkında olmayabilirsiniz.

Psikoterapiler duygu düşünce davranış ve belirti ilişkisini anlamanıza ve üstesinden gelmenize yardımcı olmak açısından önemli.

Bu yüzden mutlaka panik atak tedavisi konusunda donanımlı uzmanlar ile tedaviye başlamanız gerekiyor. Tek başınıza altından kalkabileceğiniz bir hastalık değil.

Panik atak ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için www.panikataktedavisi.co adresini ziyaret edebilirsiniz.