İçerik pazarlama ile başarı için vizyon şart

İçerik pazarlama, markaların iş ve iletişim hedefleri için en çok önem kazanan kavramların başında geliyor.

Son yıllarda irili ufaklı birçok marka içerik pazarlaması yöntemi ile hedef kitle ile arasındaki bağı güçlendirdiği gibi yeni müşteriler ve iş bağlantıları kazanma konusunda da önemli avantajlar sağlıyor.

"İçerik kraldır" internet kullanımının ve internet ekonomisinin hızla geliştiği günümüzde en çok duyduğumuz cümlelerden biri. Bu noktada hangi içeriklerin kral hangilerinin köle olduğunu iyi tanımlamak gerekiyor.

Hedef kitleye fayda sağlayan, paylaşılabilir, yorumlanan, tekrar tekrar okunan, satın almaya yönlendiren, markaya saygı duymayı sağlayan her içerik "kral içerik" olarak tanımlanabilir. İyi hazırlanmış bir içeriğin milyonlarca liralık reklamlardan çok daha etkili olduğunu söylemek yanlış olmayacak.

Bunun önemini bilen markaların içerik pazarlama yatırımları hızla artıyor. Markalar artık blogları, sosyal medya ağlarını daha fazla kullanılıyor. Her markanın hedef kitlesine ileteceği mesajlar elbette var. Bunları doğru zamanda doğru mecralar aracılığı ile ulaştıran markalar rakiplerine oranla bir adım öne çıkıyor.

Peki, içerik pazarlama çalışmalarından fayda görmek için nelere dikkat edilmeli?

İçerik pazarlamada başarının temelinde planlı ve disiplinli çalışmak yatıyor. Birçok marka bir süre sosyal medyada aktif oluyor. Sonra herhangi bir paylaşım ya da bildirimde bulunmuyor. Kurumsal bloglar güncelleniyor sonra ilgisiz bırakılıyor. Dijital PR hizmeti alınıyor, sürekli olmuyor. Bu şekilde başarılı olmak çok zor. Plan ve süreklilik çok önemli.

Markalar hedef kitlelerini iyi tanımalı. Hedef kitle temsilcileri nerelerde vakit geçiriyor, hangi mecraları kullanıyor, nerelerden alışveriş yapıyor, ne izliyor? Bunlar mutlaka detaylı analiz edilmeli. Birçok marka hedef kitle tanımı konusunda sıkıntı yaşıyor. Potansiyel müşterilere ulaşmak için girişimde bulunmuyor. Hedef kitlesi net olan markaların pazarlama ve iletişim çalışmaları daha sistematik bir şekilde ilerliyor. Bu yüzden hedef kitlenin detaylı bir şekilde analiz edilmesi şart.

İnsanlar artık ilgi çekici, eğlendirici, bilgilendirici içeriklere önem veriyor. Uzun uzun yazılan metinler, bir anlam ifade etmeyen görseller ilgi görmüyor. Liste içerikler, öneriler sunan yazılar, tek bir kare ile birçok şey anlatan fotoğraflar... Sosyal içerik kavramına yatırım yapmak gerek. Birçok büyük marka Onedio ile neden çalışıyor? Sosyal içeriğin gücünün farkı vardılar. Hem daha etkili hem de çok ekonomik.

İçerik pazarlama bir bütün. Bloglar, haber siteleri, sosyal içerik siteleri, sosyal medya hesapları, kurumsal web siteleri. Üretilen ve pazarlanacak her içerik bu mecralarda yer almalı.

İçerik pazarlama için profesyonel destek şart. Birçok markanın kendi bünyesinde bir dijital pazarlama ya da pr departmanı yok. Ya ajanstan ya da freelance çalışan kişilerden destek almak durumundalar. Bu noktada yapılacak işi kendi işi, projesi gibi sahiplenecek kişiler ve kuruluşlar ile çalışılmalı.

Vizyon sahibi yöneticiler ile içerik pazarlama amacına ulaşır. Birçok şirket yöneticisi tanıtım ve pazarlama çalışmalarını gereksiz buluyor. Ekstra masraf gibi görünen bu çalışmalar aslında çok etkili ve boşa değil. Teknoloji ile, internet ile, pazarlama ile ilgili yöneticiler olayın farkında ve yapılacak tüm çalışmalara sıcak bakıyor.

Bir örnek;

Yaklaşık 9 ay önce blog yazımı okuyan bir finans sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin sahibi ile pr çalışmaları ve içerik pazarlaması konusunda bir görüşme yapmıştım. Şirket sahibi iyi eğitim almış, alanında donanımlı biriydi ve medyada daha görünür olmayı istiyordu.

Bu konuda yıllardır hayal kurduğunu da belirtti. Öncelikle blog yazarlığı ile ilgili bir eğitim almayı düşündü. Yaptığım çalışmalar ve donanımlı olduğum konular hakkında bilgi verince olay biraz daha farklı bir boyuta taşındı.

Medyada konumlandırmak ve online görünürlüğünü artırmak konusunda yapılabilecekler ile ilgili birkaç kez görüştük, ayrıntılı rapor hazırladım. Bu kapsamda haber sitesi kurmak, blog açmak, kitap basımı, gazete çıkarmak, eğitim seminerleri düzenlemek, danışmanlık yapmak vb. alanları kapsayan bir çalışma olacaktı.

Buraya kadar her şey güzeldi. Sonrasında iş maliyet, bütçe ve benim alacağım ücret kısmına gelince olayın rengi değişti. Kişi bunları ekstra bir gider gibi algıladı ve yapılacaklar için bütçe ayıramayacağını, aceleci davrandığını belirtti.

Halbuki bunları karşılayabilecek ekonomik gücünün olduğu anlattıklarından, satın aldıklarından ve geçmişte yaptıklarından anlaşılıyordu. Benim bir kaybım olmadı, danışmanlık ücretimi aldım ama o yıllardır kurduğu tüm hayalleri çöpe atmış oldu.

İşte vizyon sahibi olmak, geleceğe yatırım yapmak bu yüzden önemli. "Ekstra gider, fuzuli masraf, gereksiz" vb. diyerek aynı basamakta saymak kişilerden çok şeyi alıp götürüyor.