E-ticaret sitesi sayısının her geçen gün arttığı Türkiye'de hala birçok e-ticaret sitesi satış yapmaktan, müşterilerini artırmadan ciddi anlamda uzak.
Çünkü çoğu e-ticaret girişimcisi hala yatay e-ticaret sitesi açarak iş yapmaya çalışıyor. Yatay e-ticarette rakipler çok fazla ve son derece büyük oyuncular var. Dolayısıyla e-ticaret müşterisinin ilk tercihi her zaman büyük siteler oluyor.
Hepsiburada, GittiGidiyor, N11, Sanalpazar vb. büyük oyuncular varken tüketici doğal olarak "Senin e-ticaret sitenden neden alışveriş yapayım?" sorusunu soruyor. Bunun cevabını gerçekçi nedenler eşliğinde veremezseniz e-ticaret sektöründe bir arpa boyu yol alamazsınız. İşte bu bakımdan farklılaşmak büyük önem taşıyor.
Türkiye'de internet girişimciliğinden profesyonelce hareket eden çok fazla girişimci yok. Yeni girişimler ile ilgili kaç haber duyuyoruz? Tanımadığınız bir e-ticaret sitesinden alışveriş yapmazsınız öyle değil mi? Bu yüzden marka bilinirliği e-ticarette çok daha önemli.
Yeni açılan girişimlerin sahipleri Webrazzi gibi sitelerde bülten şeklinde 1-2 haber olarak tanınacaklarını sanıyor. İş bundan ibaret olsa her yeni girişim bol müşteriye ve kazanca sahip olurdu.
E-ticaret, tanıtım ve reklama yatırım yapmadan, SEO'ya yatırım yapmadan, içerik üretimine yatırım yapmadan yürümez. Bu yüzden son yıllarda açılan e-ticaret siteleri de diğer site türleri gibi kısa zamanda çöp oluyor.
Bizde e-ticaret girişimcilerinin çoğunun vizyonu yok. Mantık şu: "Alan adı bul, hazır e-ticaret yazılımı satın al, logo yaptır, ürünleri XML ile ekle, gerekli bilgileri gir ve müşteri bekle..."
Hani tanıtım? Hani reklam? Sizin sitenizi kim biliyor? Ürünlerinizin ucuz olduğunu, zamanında teslimat yaptığınızı kaç kişi biliyor? Sosyal medyada yoksunuz. Kurumsal blogunuz da yok. 2-3 kişi sipariş gelirse oradan buradan tedarik ederiz diye pusuda bekliyorsunuz. Böyle e-ticarette başarılı olunur mu? Büyük sermayeli girişimler bile batıyor.
Bu sektörde boğulmamak için adımlarınızı temkinli atacaksınız. Eskiden olsa kısa planlar ile iş yapılabilirdi. Artık e-ticaret sektörü sürekli büyüyor. Mobil ticaret de işin işine girdi. Küresel anlamda rakipler de ülkelerin pazarlarında faaliyet gösteriyor. Anlayacağınız iş giderek zorlaşıyor.
E-ticaret tüketicisi güven istiyor, kargo ücreti ödemek istemiyor, ilgili müşteri temsilcisi istiyor, sorunlarına en kısa sürede çözüm bulunmasını istiyor, indirim istiyor, özel kampanyalar istiyor, güvenli ödeme yöntemi istiyor, orijinal ürün istiyor, kolay mobil kullanım istiyor, sosyal medyadan kolayca ulaşmak istiyor, keyifli profesyonel blog içerikleri okumak istiyor, ürünler ile ilgili daha ayrıntılı içerikler istiyor.
Yukarıda sıraladıklarımı planlı bir şekilde yapamayan siteler kısa sürede batıp gidiyor. İş sadece tasarım ya da akılda kalıcı bir domain bulmaktan ibaret değil. Rekabet fazla, farklışmak şart. Belli alanlara yönelmek uzmanlaşmak açısından daha etkili.
Dikey e-ticaret küçük ve orta ölçekli girişimcilerin mutlaka göz önünde bulundurması gereken bir alan. Hala ciddi boşluklar var. İyi hizmet sunulursa iş yapılabilir. Yatay e-ticaret sitesi ile tüketicilerin beklentilerini karşılamak bu zamanda çok zor. Ciddi bütçeler ve personele ihtiyaç fazla.
E-ticaret sektöründe ben de pastadan kendime pay almak istiyorum diyorsanız işe koyulmadan önce iki kere düşünün. Çalışma arkadaşlarınızı iyi seçin, yarı yolda bırakacak kişiler işe iş yapmayın. Finansal anlamda bir süre idare edecek kadar paranız olsun. Yüksek kalite hizmeti düşük fiyatlar ile sunma ilkeniz olsun. Gerisi sabır ve şans...
Çünkü çoğu e-ticaret girişimcisi hala yatay e-ticaret sitesi açarak iş yapmaya çalışıyor. Yatay e-ticarette rakipler çok fazla ve son derece büyük oyuncular var. Dolayısıyla e-ticaret müşterisinin ilk tercihi her zaman büyük siteler oluyor.
Hepsiburada, GittiGidiyor, N11, Sanalpazar vb. büyük oyuncular varken tüketici doğal olarak "Senin e-ticaret sitenden neden alışveriş yapayım?" sorusunu soruyor. Bunun cevabını gerçekçi nedenler eşliğinde veremezseniz e-ticaret sektöründe bir arpa boyu yol alamazsınız. İşte bu bakımdan farklılaşmak büyük önem taşıyor.
Türkiye'de internet girişimciliğinden profesyonelce hareket eden çok fazla girişimci yok. Yeni girişimler ile ilgili kaç haber duyuyoruz? Tanımadığınız bir e-ticaret sitesinden alışveriş yapmazsınız öyle değil mi? Bu yüzden marka bilinirliği e-ticarette çok daha önemli.
Yeni açılan girişimlerin sahipleri Webrazzi gibi sitelerde bülten şeklinde 1-2 haber olarak tanınacaklarını sanıyor. İş bundan ibaret olsa her yeni girişim bol müşteriye ve kazanca sahip olurdu.
E-ticaret, tanıtım ve reklama yatırım yapmadan, SEO'ya yatırım yapmadan, içerik üretimine yatırım yapmadan yürümez. Bu yüzden son yıllarda açılan e-ticaret siteleri de diğer site türleri gibi kısa zamanda çöp oluyor.
Bizde e-ticaret girişimcilerinin çoğunun vizyonu yok. Mantık şu: "Alan adı bul, hazır e-ticaret yazılımı satın al, logo yaptır, ürünleri XML ile ekle, gerekli bilgileri gir ve müşteri bekle..."
Hani tanıtım? Hani reklam? Sizin sitenizi kim biliyor? Ürünlerinizin ucuz olduğunu, zamanında teslimat yaptığınızı kaç kişi biliyor? Sosyal medyada yoksunuz. Kurumsal blogunuz da yok. 2-3 kişi sipariş gelirse oradan buradan tedarik ederiz diye pusuda bekliyorsunuz. Böyle e-ticarette başarılı olunur mu? Büyük sermayeli girişimler bile batıyor.
Bu sektörde boğulmamak için adımlarınızı temkinli atacaksınız. Eskiden olsa kısa planlar ile iş yapılabilirdi. Artık e-ticaret sektörü sürekli büyüyor. Mobil ticaret de işin işine girdi. Küresel anlamda rakipler de ülkelerin pazarlarında faaliyet gösteriyor. Anlayacağınız iş giderek zorlaşıyor.
E-ticaret tüketicisi güven istiyor, kargo ücreti ödemek istemiyor, ilgili müşteri temsilcisi istiyor, sorunlarına en kısa sürede çözüm bulunmasını istiyor, indirim istiyor, özel kampanyalar istiyor, güvenli ödeme yöntemi istiyor, orijinal ürün istiyor, kolay mobil kullanım istiyor, sosyal medyadan kolayca ulaşmak istiyor, keyifli profesyonel blog içerikleri okumak istiyor, ürünler ile ilgili daha ayrıntılı içerikler istiyor.
Yukarıda sıraladıklarımı planlı bir şekilde yapamayan siteler kısa sürede batıp gidiyor. İş sadece tasarım ya da akılda kalıcı bir domain bulmaktan ibaret değil. Rekabet fazla, farklışmak şart. Belli alanlara yönelmek uzmanlaşmak açısından daha etkili.
Dikey e-ticaret küçük ve orta ölçekli girişimcilerin mutlaka göz önünde bulundurması gereken bir alan. Hala ciddi boşluklar var. İyi hizmet sunulursa iş yapılabilir. Yatay e-ticaret sitesi ile tüketicilerin beklentilerini karşılamak bu zamanda çok zor. Ciddi bütçeler ve personele ihtiyaç fazla.
E-ticaret sektöründe ben de pastadan kendime pay almak istiyorum diyorsanız işe koyulmadan önce iki kere düşünün. Çalışma arkadaşlarınızı iyi seçin, yarı yolda bırakacak kişiler işe iş yapmayın. Finansal anlamda bir süre idare edecek kadar paranız olsun. Yüksek kalite hizmeti düşük fiyatlar ile sunma ilkeniz olsun. Gerisi sabır ve şans...
E-ticaret girişimci adaylarına tavsiyeler
Reviewed by Medya İstasyonu
on
Pazar, Ocak 31, 2016
Rating:
Hiç yorum yok: