Özgün içerik, web sitelerinin daha iyi bir konuma gelmeleri, daha fazla kullanıcıya ulaşma açısından büyük önem taşıyor. Son yıllarda yeni web sitesi kuran ya da mevcut sitesinin durumundan hoşnut olmayan kişiler özgün içerik üreten makale yazarı ile çalışma yoluna gidiyor.
Çünkü yazmak gerçekten yetenek isteyen bir iş. Herkes web sitesi açabilir ama yazma kısmı çok farklı. Günümüzde web sitesinin içeriğini dışarıdan aldığı yazılar ile oluşturan çok kişi var.
Bu noktaya kadar bir sorun yok. Benim bu yazımda belirtmek istediğim makale ücretlerinin çok düşük olması. Piyasada işini hakkıyla yapan birçok içerik üreticisi olsada da şu kelime bazlı fiyatlandırma iyi ve kötü içeriklerin de bir kefede değerlendirilmesine yol açıyor.
Makale ücretlerinin bu kadar düşük olmasının sebebi web sitesi sahiplerinin en önemli gelir kaynağının Adsense olması. Adsense kazançlarında yaşanan dalgalanmalar makale işlerinin daha kaliteli bir şekilde yürütülmesinin de önüne geçiyor. Ayrıca web sitesi sahibi çoğu kişi ucuz yazı alarak sitesini güncel tutmayı tercih ediyor.
Bu durum başta faydalı gibi görünse de aslında geleceği olan bir web sitesi oluşturmada etkisiz. Çünkü satın alınan makalelerin kalitesi düşük. Makalelerin çoğu bilgi vermekten ve haber ya da blog yazısı tadında okunmaktan uzak. İmla hataları var, cümle kurgulamaları problemli. Yazılar kolay okunabilecek akıcılıkta değil. İş sadece yazı satın almak ve bunu her gün siteye eklemek olarak algılanmamalı.
Webmaster dünyasında güncellik dendiğinde birçok kişi bir web sitesinin güncel olmasını sürekli yazı eklenmek olarak algılanıyor. Anlık güncelliğin en önemli olduğu web sitesi grubu haber siteleri. Onların da en büyük içerik kaynağı haber ajansları ve pr ajansları. Dolayısıyla diğer sitelerin eskimeyecek türden faydalı içerikleri okuyuculara sunması gerekiyor. Bir blog sahibiyseniz her gün onlarca içerik girmenize gerek yok.
Medya İstasyonu'nda 2 seneden fazla bir süredir yazıyorum. 300'den fazla yazı var. Bunların %99'u benim tarafımdan oluşturuldu. Diğerleri ile hazır gönderilen tanıtım yazıları ve birkaç konuk yazar makalesi. Geniş yelpazeli bir içerik takvimim olmasına rağmen çok sık içerik üretmiyorum. Yazmak istediğim zaman yazıyorum.
Şu an blogumda mevcut içeriklerin hepsi trafik alıyor. Çünkü eskimeyecek ve okuyuculara yararlı olabilecek kaynak yazılar niteliğinde. Ziyaretçilerin birçoğu Google üzerinden geliyor. Özel bir SEO yöntemi uygulamıyorum. İçeriği SEO aracı olarak kullanıyorum. Bu noktada amaç insanlara farklı bakış açısı ile bir şeyler sunmak. Blogumun hedef kitlesi az çok belli. 2 sene önce yazdığım yazıların yeni yazılmış gibi ziyaret edilmesi hoşuma gidiyor. Günlük binlerce ya da on binlerce ziyaretçi gelsin diye takıntım yok.
Bu noktada içerik oluşturamayan web sitesi/blog sitesi sahiplerine önerilerim: Kaliteli yazılar satın alın, az olsun öz olsun. 100 kelimelik 100 tane makale alacağınıza 10-20 tane 300-400 kelime kaliteli makale alın. Hedef kitlenizi mutlaka belirleyin.
Her içeriği ekleyerek hit çekme mantığını bir kenara bırakın. İçerik ürettiğiniz alanda profesyonel olun. İçeriklerinizi geleceğe yatırım olarak görün. İnsanların gelecekte de aratabileceği konulara yoğunlaşın. Emek sömürücülüğünden uzak durun. Gerçek makale yazarları ile sözde yazarları ayırt edin. Daima vizyon sahibi, bilgili içerik üreticileri ile işbirliği yapın.
Çünkü yazmak gerçekten yetenek isteyen bir iş. Herkes web sitesi açabilir ama yazma kısmı çok farklı. Günümüzde web sitesinin içeriğini dışarıdan aldığı yazılar ile oluşturan çok kişi var.
Bu noktaya kadar bir sorun yok. Benim bu yazımda belirtmek istediğim makale ücretlerinin çok düşük olması. Piyasada işini hakkıyla yapan birçok içerik üreticisi olsada da şu kelime bazlı fiyatlandırma iyi ve kötü içeriklerin de bir kefede değerlendirilmesine yol açıyor.
Makale ücretlerinin bu kadar düşük olmasının sebebi web sitesi sahiplerinin en önemli gelir kaynağının Adsense olması. Adsense kazançlarında yaşanan dalgalanmalar makale işlerinin daha kaliteli bir şekilde yürütülmesinin de önüne geçiyor. Ayrıca web sitesi sahibi çoğu kişi ucuz yazı alarak sitesini güncel tutmayı tercih ediyor.
Bu durum başta faydalı gibi görünse de aslında geleceği olan bir web sitesi oluşturmada etkisiz. Çünkü satın alınan makalelerin kalitesi düşük. Makalelerin çoğu bilgi vermekten ve haber ya da blog yazısı tadında okunmaktan uzak. İmla hataları var, cümle kurgulamaları problemli. Yazılar kolay okunabilecek akıcılıkta değil. İş sadece yazı satın almak ve bunu her gün siteye eklemek olarak algılanmamalı.
Webmaster dünyasında güncellik dendiğinde birçok kişi bir web sitesinin güncel olmasını sürekli yazı eklenmek olarak algılanıyor. Anlık güncelliğin en önemli olduğu web sitesi grubu haber siteleri. Onların da en büyük içerik kaynağı haber ajansları ve pr ajansları. Dolayısıyla diğer sitelerin eskimeyecek türden faydalı içerikleri okuyuculara sunması gerekiyor. Bir blog sahibiyseniz her gün onlarca içerik girmenize gerek yok.
Medya İstasyonu'nda 2 seneden fazla bir süredir yazıyorum. 300'den fazla yazı var. Bunların %99'u benim tarafımdan oluşturuldu. Diğerleri ile hazır gönderilen tanıtım yazıları ve birkaç konuk yazar makalesi. Geniş yelpazeli bir içerik takvimim olmasına rağmen çok sık içerik üretmiyorum. Yazmak istediğim zaman yazıyorum.
Şu an blogumda mevcut içeriklerin hepsi trafik alıyor. Çünkü eskimeyecek ve okuyuculara yararlı olabilecek kaynak yazılar niteliğinde. Ziyaretçilerin birçoğu Google üzerinden geliyor. Özel bir SEO yöntemi uygulamıyorum. İçeriği SEO aracı olarak kullanıyorum. Bu noktada amaç insanlara farklı bakış açısı ile bir şeyler sunmak. Blogumun hedef kitlesi az çok belli. 2 sene önce yazdığım yazıların yeni yazılmış gibi ziyaret edilmesi hoşuma gidiyor. Günlük binlerce ya da on binlerce ziyaretçi gelsin diye takıntım yok.
Bu noktada içerik oluşturamayan web sitesi/blog sitesi sahiplerine önerilerim: Kaliteli yazılar satın alın, az olsun öz olsun. 100 kelimelik 100 tane makale alacağınıza 10-20 tane 300-400 kelime kaliteli makale alın. Hedef kitlenizi mutlaka belirleyin.
Her içeriği ekleyerek hit çekme mantığını bir kenara bırakın. İçerik ürettiğiniz alanda profesyonel olun. İçeriklerinizi geleceğe yatırım olarak görün. İnsanların gelecekte de aratabileceği konulara yoğunlaşın. Emek sömürücülüğünden uzak durun. Gerçek makale yazarları ile sözde yazarları ayırt edin. Daima vizyon sahibi, bilgili içerik üreticileri ile işbirliği yapın.
Geleceği olan içeriklere yatırım yapın
Reviewed by Medya İstasyonu
on
Perşembe, Temmuz 30, 2015
Rating:
Hiç yorum yok: