Akıllı telefonların bir içeriği okumak için sunduğu deneyim ortada. Bu cihazların ekran boyutları genelde 4-5 inç arası değişiyor. Dolayısıyla uzunca bir yazıyı baştan aşağı dikkatimizi dağıtmadan keyif alarak okumamız çok zor. Bu yüzden yazacağımız içeriklerin çok uzun olmamasına olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
Uzun blog yazısı;
-Okuyucuların gözünü korkutur. Hız ve zaman kavramlarının çok önemli olduğu internette uzun bir yazı, çoğu kişinin şikayet ettiği konulardan biridir. Okuyucu yazının uzun olduğunu görünce baştan sona kadar okumaktan vazgeçer. Bu konuda kendinizi göz önünde bulundurun. İnternette en son ne zaman uzun bir metin okudunuz ?
-Uzun yazılarda yazan kişi konuya yeterince hakim değilse cümle tekrarına çok fazla düşer. Blog yazmaya yeni başlayan, yazma deneyimi iyi bir seviyede olmayan kişilerin yazdığı yazılarda cümle tekrarları, cümle kurgulaması çoğu zaman hatalıdır. Bu tür yazılar okuyucuda "özensiz bir şekilde yazılmış" izlenimi bırakır.
-Blog yazılarında hala ara başlık koymanın önemini kavrayamamış çok kişi var. Ara başlığın bir yazı için olmazsa olmaz olduğunu unutmamak lazım. Ara başlık yazıyı okumayı kolaylaştırır. Kişilerin istedikleri kısımları okumalarını sağlar. Yazıya daha profesyonel bir hava katar. Yazının paylaşılabilirlik oranını artırır.
-Uzun blog yazısını yazmak çoğu zaman hem zaman kaybına hem de hata oranının yüksek olmasına neden olur. 2-3 paragrafta anlatılacak yazının uzatılmasının ne anlamı var? Yazı uzakdıkça yazının en başına dönerek sonuna kadar okumak, yazım hatalarını takip ederek düzeltmek, yazıya uygun başlık koymak zorlaşıyor. Okuyucularınız sizden işlerine yarayacak, yalın ifadeler ile yazılmış yazılar istiyor. İmla hatalarından geçilmeyen uzun bir yazıyı siz olsanız baştan sona okur musunuz? Yazma sürecinde daima kendinizi okuyucuların yerine koyun. Sonuçta siz de bir okursunuz.
-Uzun yazılarda okuyucuların dikkatini bir noktada toplamak zordur. Okuyuculara temel şeyleri kapsayacak kadar uzun ama ilginç kılacak kadar da kısa sürede okuyacakları şekilde yazılar hazırlamalısınız.
Yabancı bloglardaki blog yazılarını incelediğinizde yazıların oldukça uzun olduklarını görürsünüz. Türkiye'de blog okuma alışkanlıkları tam anlamıyla gelişmediğinden dolayı çok uzun yazılar birçok okurda ters etki oluşturabiliyor.
Yazacağım konuya göre yazı uzunluğunun 500-600 kelimeyi geçmemesine özen gösteriyorum.
Peki, siz blog yazılarınızı yazarken yazı uzunluğuna ne kadar dikkat ediyorsunuz?
Blog yazılarınızın uzunluğuna ne kadar dikkat ediyorsunuz?
Reviewed by Medya İstasyonu
on
Cuma, Temmuz 04, 2014
Rating:
Reviewed by Medya İstasyonu
on
Cuma, Temmuz 04, 2014
Rating:
Bu konunun aslında diğer büyük etkenler gibi önemli olduğunu düşünüyorum. Misafirlerin yahut kullanıcıların bilgiye çabuk erişme çabasından dolayı uzun uzadıya yazıların yazılması pek uygun olmuyor. Eğer blogunuz kişisel (günlük) bazda ise konu biraz daha tasarruftan kısıtlanabilir.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkürler Erdem Bey. Bilgiye çabuk ulaşmayı arzulayan kullanıcıların uzun yazılara rağbet göstermediği bir gerçek. Kısa, net ve aydınlatıcı ifadelerin yer aldığı yazılara sahip blog/site daha fazla ilgi görüyor.
Silben kendi adıma söyliyim,eğer o anda vakit anlamın da sıkıntım yoksa yazıyı uzun da olsa okuyorum.vakit kısıtlı ise dön geri.resme bakıp asla yorum yazmam.çoğu blogger okumadan yapıyor bunu.komik durumlar ortaya çıkıyor.bence de aşırı uzun yazılar olmamalı
YanıtlaSilAçıkça söylemek gerekirse bazıları sırf google güzüne girmek için uzun yazı yazıyor ama resmen saçmalıyor. Aynı yerde dönüp duruyor başka hiç bir şey yapmıyor böyle yapacağına güzel ve kısa bir yazı yazsa daha olumlu sonuçlar doğacağını düşünüyorum. Sizin de bazı yazılarınız çok uzun ama aynı yerde dönmediği için insan sıkılmadan okuyor. Kısaca kısa öz her zaman iyidir bence :)
YanıtlaSil600-700-800 falan oluyor bazen ama bu yazıları yazarken birkaç başlık altında yazarak tekrar yapmamaya çalışıyorum. Düzgün yazdığm sürece yada düzgün yazıldığı sürece uzun olasımında bir sıkıntı görmüyorum. Yazı 250 kelime fazla olsa 2 dakika sürer fazladan. Zaman konusunda sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
YanıtlaSil