Blog yazarlığında belli bir konu başlığı altında nitelikli içerikler üretmek son derece önemli bir husus. Belirli bir konuya odaklanmış bir blog, arama motorlarının da
yardımıyla başkalarının dikkatini çekebiliyor ve kendine özgü bir takipçi
kitlesi oluşturuyor.
Medya İstasyonu'nu açmadan önce "hangi konularda ne tür yazılar yazabilirim?" diye kendime defalarca sordum.
İlgi alanım ve uzmanlık alanım olan medya ile yeni medya kavramlarını harmanlamayı düşündüm. Yeni medyanın en önemli temsilcilerinden biri olan bloglar benim uzun zamandır ilgimi çekiyordu. Ben de bu dünyada kendime bir yer edinmek ve ağımı genişletmek amacıyla blog yazarlığı serüvenine başladım.
Yazmak, uzun zamandır keyif aldığım bir uğraş. Şuna kadar yazmaktan hiç sıkılmadım ve konu sıkıntısı çekmedim. Kaliteli, okunabilir içerikler ürettikçe kendimi daha iyi hissetmeye başladım.
Blog yazısı yazma sürecinde konu sıkıntısı çeken, panikleyen arkadaşların düştüğü hatalar dikkatimi çekiyor. Blog yazarlığında konu sıkıntısı çeken bloggerlar, zaman içinde bloglarını içerik bakımından karmaşık bir hale getirebiliyor. Bu durum, bloglara zarar verdiği gibi kişileri blog yazarlığından da soğutuyor.
Bana gelen maillerde nasıl böyle akıcı ve okunabilir yazılar yazıyorsunuz sorusu sıkça soruluyor. Verdiğim cevap; Özel bir formülüm yok, sadece içimden geldiği gibi yazıyorum, panik yapmıyorum ve samimi olmaya özen gösteriyorum."
O an içinizden yazmak gelmiyorsa yazmaya kalkışmamalısınız. Panikleyerek bir şeyler yazmaktan kesinlikle uzak durmalısınız. Çünkü yazmaya başladığınız an çok keyifsiz bir süreç geçireceksiniz. Denemesi bedava.
Bir ara blog yazısı yazmak için kendimi ciddi anlamda şartlamıştım. Oturdum bilgisayarın başına. Birkaç cümle yazdım ve sonra durdum. Tıkanmıştım. Devam etmek istedim. Yazdıkça saçmaladığımı farkettim ve yazdığım her şeyi sildim. Bu sıkıntılı süreçten sonra "yazmak için müsait bir zamanda değilim, yeterince de istekli değilim" kanısına vararak yazma eylemini bıraktım. Bu süreçte olan benim zamanıma olmuştu. Kendimi sıkarak bir yazı yazayım diye saatlerce vaktimi boşa harcadım.
Bunu birçoğunuz yaşamışsınızdır. "Yazmak için yazmaktan" uzak durmak lazım. Okunmak, fayda sağlamak için nitelikli yazarlık yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bunun için de her zaman yazdığım gibi sabırlı olmak gerekiyor.
Birkaç gün yazı yazmamak size ve blogunuza bir şey kaybettirmez. Gerçek anlamda hazır olduğunuz bir anda yazmak, size ve okuyucularınıza çok şey kazandırabilir.
-Yazma sıkıntısı çekseniz de paniğe kapılmayın. Belli bir konu üzerinden yayıncılık yapıyorsanız aceleci davranmayın. (Acelecilik, kalite önünde en büyük engel)
-Birkaç ziyaretçi daha kazanayım diyerek sitenizin genel yayın politikasından ödün vermeyin.(Daldan dala atlamak, blogları ve kaliteli içerik üretimini etkiliyor)
-Hit getirebilecek güncel kelimeler ve konuları baz alarak yazılar yazmayın. (Kısa vade kar, uzun vade zarar)
-Yazılarınızın her zaman tazeliğini koruyabilecek türden olmasına dikkat edin. (Püf nokta)
-Başka sitelerde/bloglarda popüler olmuş konuları alarak kendi blogunuzda yayınlayarak ziyaretçi çekme yönteminden uzak durun. (Bir nevi içerik hırsızlığı)
-Yazı yazmasanız bile çektiğiniz bir fotoğraf ve bir iki cümle çok şeyi ifade edebilir. (Yorumlama gücünü harekete geçirir.)
-Basit infografikler hazırlamayı da düşünün. (İnfografikler her zaman etkilidir.)
-Uzun yazılar yerine ara başlıklar şeklinde kısa yazılar yazın. (Blog yazmak, uzun uzun yazmak değildir. 1 paragraflık bir yazı bile vurucu olabilir.)
-Popüler blogları taklit etmeyin. Online itibarınızı riske atmayın. (Bazı acemi blog yazarları popüler blogları isimlerinden tutun da temalarına varıncaya kadar taklit edebiliyor.)
-Yazma ve içerik hazırlama sürecini eğlenceli hale getirin. (Araştırmak, okumak, dinlemek, gözlemlemek)
-Yabancı diliniz varsa yabancı blogları takip edin, bir şeyler kapmaya çalışın.(Konu dağarcığınızın gelişimi için önem taşıyor.)
-Kendi siteniz için başkalarına ücret karşılığında yazılar yazdırmayın. Oturup kendiniz yazın ya da blogculuktan vazgeçin. (Ben yazamıyorum, başkası yazsın ama sitem yine güncel olsun mantığı blog yazarlığı ile örtüşmüyor.)
Özetle; "Yazma, içerik üretme konusunda asla panik yapmayın, organize bir şekilde hareket etmeye çalışın."
Medya İstasyonu'nu açmadan önce "hangi konularda ne tür yazılar yazabilirim?" diye kendime defalarca sordum.
İlgi alanım ve uzmanlık alanım olan medya ile yeni medya kavramlarını harmanlamayı düşündüm. Yeni medyanın en önemli temsilcilerinden biri olan bloglar benim uzun zamandır ilgimi çekiyordu. Ben de bu dünyada kendime bir yer edinmek ve ağımı genişletmek amacıyla blog yazarlığı serüvenine başladım.
Yazmak, uzun zamandır keyif aldığım bir uğraş. Şuna kadar yazmaktan hiç sıkılmadım ve konu sıkıntısı çekmedim. Kaliteli, okunabilir içerikler ürettikçe kendimi daha iyi hissetmeye başladım.
Blog yazısı yazma sürecinde konu sıkıntısı çeken, panikleyen arkadaşların düştüğü hatalar dikkatimi çekiyor. Blog yazarlığında konu sıkıntısı çeken bloggerlar, zaman içinde bloglarını içerik bakımından karmaşık bir hale getirebiliyor. Bu durum, bloglara zarar verdiği gibi kişileri blog yazarlığından da soğutuyor.
Bana gelen maillerde nasıl böyle akıcı ve okunabilir yazılar yazıyorsunuz sorusu sıkça soruluyor. Verdiğim cevap; Özel bir formülüm yok, sadece içimden geldiği gibi yazıyorum, panik yapmıyorum ve samimi olmaya özen gösteriyorum."
O an içinizden yazmak gelmiyorsa yazmaya kalkışmamalısınız. Panikleyerek bir şeyler yazmaktan kesinlikle uzak durmalısınız. Çünkü yazmaya başladığınız an çok keyifsiz bir süreç geçireceksiniz. Denemesi bedava.
Bir ara blog yazısı yazmak için kendimi ciddi anlamda şartlamıştım. Oturdum bilgisayarın başına. Birkaç cümle yazdım ve sonra durdum. Tıkanmıştım. Devam etmek istedim. Yazdıkça saçmaladığımı farkettim ve yazdığım her şeyi sildim. Bu sıkıntılı süreçten sonra "yazmak için müsait bir zamanda değilim, yeterince de istekli değilim" kanısına vararak yazma eylemini bıraktım. Bu süreçte olan benim zamanıma olmuştu. Kendimi sıkarak bir yazı yazayım diye saatlerce vaktimi boşa harcadım.
Bunu birçoğunuz yaşamışsınızdır. "Yazmak için yazmaktan" uzak durmak lazım. Okunmak, fayda sağlamak için nitelikli yazarlık yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bunun için de her zaman yazdığım gibi sabırlı olmak gerekiyor.
Birkaç gün yazı yazmamak size ve blogunuza bir şey kaybettirmez. Gerçek anlamda hazır olduğunuz bir anda yazmak, size ve okuyucularınıza çok şey kazandırabilir.
-Yazma sıkıntısı çekseniz de paniğe kapılmayın. Belli bir konu üzerinden yayıncılık yapıyorsanız aceleci davranmayın. (Acelecilik, kalite önünde en büyük engel)
-Birkaç ziyaretçi daha kazanayım diyerek sitenizin genel yayın politikasından ödün vermeyin.(Daldan dala atlamak, blogları ve kaliteli içerik üretimini etkiliyor)
-Hit getirebilecek güncel kelimeler ve konuları baz alarak yazılar yazmayın. (Kısa vade kar, uzun vade zarar)
-Yazılarınızın her zaman tazeliğini koruyabilecek türden olmasına dikkat edin. (Püf nokta)
-Başka sitelerde/bloglarda popüler olmuş konuları alarak kendi blogunuzda yayınlayarak ziyaretçi çekme yönteminden uzak durun. (Bir nevi içerik hırsızlığı)
-Yazı yazmasanız bile çektiğiniz bir fotoğraf ve bir iki cümle çok şeyi ifade edebilir. (Yorumlama gücünü harekete geçirir.)
-Basit infografikler hazırlamayı da düşünün. (İnfografikler her zaman etkilidir.)
-Uzun yazılar yerine ara başlıklar şeklinde kısa yazılar yazın. (Blog yazmak, uzun uzun yazmak değildir. 1 paragraflık bir yazı bile vurucu olabilir.)
-Popüler blogları taklit etmeyin. Online itibarınızı riske atmayın. (Bazı acemi blog yazarları popüler blogları isimlerinden tutun da temalarına varıncaya kadar taklit edebiliyor.)
-Yazma ve içerik hazırlama sürecini eğlenceli hale getirin. (Araştırmak, okumak, dinlemek, gözlemlemek)
-Yabancı diliniz varsa yabancı blogları takip edin, bir şeyler kapmaya çalışın.(Konu dağarcığınızın gelişimi için önem taşıyor.)
-Kendi siteniz için başkalarına ücret karşılığında yazılar yazdırmayın. Oturup kendiniz yazın ya da blogculuktan vazgeçin. (Ben yazamıyorum, başkası yazsın ama sitem yine güncel olsun mantığı blog yazarlığı ile örtüşmüyor.)
Özetle; "Yazma, içerik üretme konusunda asla panik yapmayın, organize bir şekilde hareket etmeye çalışın."
'Yazamıyorum' diye panik yapmayın!
Reviewed by Medya İstasyonu
on
Salı, Ağustos 06, 2013
Rating:
Hocam anlattıklarınız kısa ve bir o kadar da önemli ama bende içerik sıkıntısı çekmeye başladım ama bugün yazmamaya karar verdim. :)
YanıtlaSilBu arada bloguma beklerim. Mehmetbarun.com.tr