Acemi bir blogger'ın itirafları

Blog yazarlarının yazma sürecini ve blog yazılarının kalitesini etkileyen birçok faktörün olduğunu biliyoruz. Okunabilir ve nitelikli bir blog yazısı yazmak, her zaman mümkün olmuyor.

Çoğu blog yazarı "Blog yazısı yazmam lazım, bloguma içerik eklemeliyim, blogumu sürekli güncel tutmak durumundayım" gibi kaygılar taşıyor.

Gözlemlediğim kadarıyla bu tür kaygıların blog yazarlığına yeni başlayan kişilerde daha fazla. Çünkü kısa bir sürede kendilerini kanıtlama ve daha fazla ziyaretçiye ulaşma ya da blog sayesinde para kazanma telaşına düşüyorlar.

Blog yazarlığı, acelecilik ile sürdürülebilecek bir uğraş değil.

Diğer her şeyde olduğu gibi blog yazarlığında da gerçek anlamda zamana ihtiyaç var. Sabırlı olmalısınız, emek harcamalısınız. Kısacası çok çalışmalısınız.

Bloglar hakkında şunu da unutmamak lazım:

Bloglar, haber siteleri gibi anlık güncellenen, hızlı veri akışının olduğu mecralar değil. Bu yüzden sürekli içerik eklenecek, güncel tutalacak diye bir kural yok.

Her gün yazı yazacak durumda olmayabilirsiniz. Keyfiniz yoktur, hasta olabilirsiniz, işiniz olabilir, ailenize vakit ayırabilirsiniz, ders çalışmak durumunda olabilirsiniz vb.

Blogunuzu ziyaret edenlerin sayısında dalgalanmalar olabilir. Bazı zamanlar hiç ummadığınız kadar trafik alabilirsiniz. Bu durum sizi hem sevindirebilir hem üzebilir.

Blog yazarlığı serüveninizde her şeye hazırlıklı olmanız lazım. Olumsuz durumlarda ne yapacağınıza dair bir kriz yönetimi planınız yoksa blog yazarlığından çabuk soğuyabilirsiniz.

Bu yazımda blog yazarlığına kulaktan dolma bilgiler ile başlayan ve her blog denemesi hüsranla sonuçlanan birinin kısa hikayesini paylaşacağım.

Geçtiğimiz günlerde bir gece vakti blog yazarı olmak isteyen bir arkadaştan mail aldım. Mailinde bana şimdiye kadar onlarca farklı konuda ve isimde blog açtığını ve hiçbir blogunun başarılı olmadığını söyledi. Bundan sonra açacağı blogun başarılı olmasını, daha fazla ziyaretçi çekmesini ve para kazandırması istediğini dile getirdi. Bana bu konuda kendisine yardım edip edemeyeceğimi sordu.

Kendisine sadece şu soruyu sordum: "Neden bu kadar çok blog açtınız?"

Verdiği cevap:

"İnternetten yaptığım araştırmalarda blog yazarak çok kolay bir şekilde büyük paralar kazanabileceğimi öğrendim. Bloglar hakkında her yazılan para kazanmak noktasına çıkıyordu. Bu bana çok cazip geldi. Çünkü paraya da ihtiyacım vardı. O heyecanla bloguma daha fazla ziyaretçi alsın ve daha çok kazanayım diye her türden içerik ekledim. Aceleciydim.

Genelde kopyala-yapıştır olarak bir şeyler ekliyordum. İçerik sayısı arttıktan sonra Adsense reklamlarını öğrendim ve onları da ekledim. İlk başlarda hemen hemen her gün tema değiştirdim. Birkaç gün böyle devam etti. Beklediğim ziyaretçiler gelmeyince blogdan soğumaya başladım. 

Bu blog tutmadı dedim ve başka bir konuda yeniden bir blog açtım. Bu süreç kısa sürede istediklerime ulaşamadığım için uzunca bir zaman böyle devam etti. Sonunda ne para kazanabildim, ne yazı yazabildim ne de okur kazanabildim. Ben blog yazmayı hep kolay olarak gördüm. Açmakla işin bitmediğini iyi anladım. Yine bir şeyler araştırırken sizin faydalı bilgilerin yer aldığı blogunuza denk geldim. Yazdığınız çoğu yazıyı okudum. Bundan sonra hata yapmak istemiyorum. Ne yapayım da başarılı bir blog yazarı olayım? Lütfen bana profesyonel bir yol gösterin."

2 atasözü: 

"Sabreyle işine, hayır gelsin başına"

( Bir işi yaparken acele etmez, sabrederseniz hayırlı sonuçlara varırsınız.)

"Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır." 

 (Gittiğimiz yolda, tuttuğumuz işte ilerlemek istiyorsak acele edip telâşa düşmemeliyiz. Yavaş yavaş ama güvenli, gerekli bir tempoda, emin adımlarla yürümeliyiz. Böyle hareket etmezsek, aceleciliğimiz yüzünden sürçebilir, yolumuzu şaşırabilir, sonuca da ulaşamayız.)

"Bu hususta benim de yazacaklarım var" diyorsanız yorumlarınızı bekliyorum.




Acemi bir blogger'ın itirafları Acemi bir blogger'ın itirafları Reviewed by Medya İstasyonu on Salı, Ağustos 27, 2013 Rating: 5

2 yorum:

  1. Açıkçası bende blogda yeni fakat çok uzun süredir yazı yazıyorum.Size sonuna katılıyorum.Her iş için sabırlık olmak gerekiyor gibime geliyor :)

    YanıtlaSil
  2. Blogda yazi yazmak artik bir aliskanlik haline geldi cok ama cok zevkli her yerden ardaslarinizin olmasi cok guzel paylasmak dertlesmek cozum bulabilmek...sabir sabir sonra aliskanlik oluyor ve kopamiyorsun...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.